İkinci El Araçlarda Ortaya Çıkan Ayıplardan Sorumluluk

İkinci el araç satışlarında, alıcı ile satıcı arasında ortaya çıkan uyuşmazlıkların önemli bir kısmı, aracın gizli ayıplı olması nedeniyle yaşanmaktadır. Gizli ayıp, aracın dışarıdan yapılan basit bir incelemeyle fark edilemeyen, ancak kullanım sırasında ortaya çıkan kusurları ifade eder. Bu hususa aracın ağır hasarlı olması, ekspertiz raporunda olumlu tespit yapılmasına rağmen arızalar çıkması da dahildir. Bu yazımızda aracın yağ eksiltme/yakma durumu karşısında yasal düzenlemeler ele alınacaktır.

Hali hazırda ikinci el motorlu araç satışı ülkemizde yoğun olarak faal gösteren bir alandır. Bazen direkt şahsın kendisinden alındığı gibi oto galerilerden de bu alışveriş gerçekleştirilebilmektedir. TBK ve TKHK hükümlerine binaen ayıplı aracı satın alan kişi bu zararının giderilmesini talep edebilir.

Hukuki Değerlendirme

1. Türk Borçlar Kanunu (TBK) Çerçevesinde Gizli Ayıp Kavramı
Türk Borçlar Kanunu’nun m. 219 hükmü, ayıplı mal kavramını düzenler. Ayıplı mal, taraflarca kararlaştırılan veya olağan kullanım için gereken özellikleri taşımayan mallardır. TBK m. 223, ayıplı mal durumunda alıcıya şu seçimlik hakları tanımaktadır:

  • Satış sözleşmesinin feshi,
  • Ayıp oranında bedel indirimi,
  • Ayıbın ücretsiz olarak giderilmesi,
  • Ayıpsız bir mal ile değişim.

Bu olayda, aracın yağ yakma/eksiltme problemi, aracın kullanımını olumsuz etkileyen ve alıcının beklediği performansı sunmayan bir gizli ayıp olarak değerlendirilebilir.

2. Satıcının Ayıptan Sorumluluğu
TBK m. 227, satıcının gizli ayıplardan sorumluluğunu düzenler. Buna göre, satıcı, alıcının satın aldığı malda ortaya çıkan gizli ayıplardan sorumludur. Satıcı, ayıbın varlığını bilmese bile sorumlu tutulabilir. Ancak, TBK m. 229, alıcının ayıbı bildiği veya bilebilecek durumda olduğu hallerde satıcının sorumluluğunun ortadan kalkacağını ifade eder. Bu bağlamda, ekspertiz raporunun aracın kullanımını engelleyen herhangi bir sorun bulunmadığını belirtmesi, alıcının bu ayıbı fark etmesini engellediği için satıcının sorumluluğu devam etmektedir.

3. Ekspertiz Raporunun Hukuki Niteliği
Ekspertiz raporu, ikinci el araç satışlarında alıcı ile satıcı arasında güveni sağlayan bir belgedir. Ancak ekspertiz raporunun hukuki bağlayıcılığı, raporu düzenleyen kurumun tarafsızlığına ve raporun kapsamına bağlıdır. Eğer rapor, aracın yağı eksiltme gibi bir sorununu tespit edememişse, bu durum ekspertiz firmasına karşı da hukuki bir sorumluluk doğurabilir. Alıcı, bu kusuru gidermek için hem satıcıya hem de ekspertiz firmasına karşı taleplerini ileri sürebilir.

Satış öncesinde ekspertiz raporunda bu durumun belirtilmemiş olması, alıcının bu kusuru fark etmesini engellemiştir. Ancak belirtmek gerekir ki yağ eksiltme ayıbı tek bir ekspertiz raporuyla tespit edilmesi mümkün olmayan ayıplardandır. bu sebeple ancak aracın aktif kullanımına bağlı olarak tespiti mümkündür. Yüksek Mahkemenin vermiş olduğu örnek kararlarda aracın yağ eksiltmesi ancak kullanımı ile ortaya çıkabilen bir durum olduğu  bu sebeple eksper raporunda tespit edilmemiş olsa dahi satıcının sorumluluğunun devam ettiği yönündedir. Tabi ki söz konusu yağ eksiltme sorunun ayıp olarak nitelendirilebilmesi için bazı koşulların sağlanması gerekmektedir. Özellikle kullanıcının, araçtan beklenen yararı sağlaması mümkün değilse ayıp olarak kabul edilebilir. Bu minvalde Yargıtay’ın kabul ettiği bir diğer husus ise aracın kaç kilometrede yağ eksilttiğidir. Bu da alınan bilirkişi raporları ile tespit edilebilecektir.

4. Alıcının Ayıbı Bildirme Yükümlülüğü
TBK m. 231, alıcının ayıbı fark etmesinden itibaren uygun bir süre içinde satıcıya bildirimde bulunmasını zorunlu kılar. Bu bildirim yapılmadığı takdirde, alıcı ayıp nedeniyle sahip olduğu haklarını kaybedebilir.

Ayıptan Sorumluluk Süresi

Ayıptan sorumluluk süresi, hem Türk Borçlar Kanunu (TBK) hem de Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) açısından ayrı düzenlenmiştir. Bu süreler, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre değişir.


1. Türk Borçlar Kanunu’na Göre (Genel Hükümler)

  • Sürekli Kullanıma Elverişli Mallar için (Örn: Araçlar):
    TBK m. 231/2 uyarınca, alıcı ayıbı teslimden sonra iki yıl içinde satıcıya bildirmelidir.
    • Süre, aracın alıcıya tesliminden itibaren başlar.
    • Ancak satıcının ayıplı malı bilerek teslim ettiği (kasti hareket ettiği) durumlarda, bu iki yıllık süre uygulanmaz ve alıcı her zaman dava açabilir.
  • Gizli Ayıplar:
    Ayıp teslim anında mevcut olup da sonradan ortaya çıkmışsa (örneğin yağ eksiltme sorunu gibi), alıcı bunu fark ettiği tarihten itibaren makul süre içinde satıcıya bildirmelidir. Makul süre, somut olaya göre değişiklik göstermektedir.

2. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a Göre

TKHK m. 12 uyarınca:

  • Ayıplı mal durumunda satıcının sorumluluğu 2 yıl süreyle devam eder.
  • Ancak malın ekonomik ömrü 2 yıldan daha fazla ise, ayıptan sorumluluk süresi malın ekonomik ömrüne kadar uzayabilir.
  • Ayrıca satıcı, tüketiciye karşı ayıbı bilerek gizlemişse, süre sınırı uygulanmaz ve tüketici her zaman dava açabilir.

3. Özel Durumlar ve Yargıtay Görüşü

  • Satıcının Ayıbı Bilerek Gizlemesi:
    Ayıbın satıcı tarafından bilerek gizlenmesi veya alıcıya eksik/yanıltıcı bilgi verilmesi durumunda, sürelere ilişkin kısıtlamalar ortadan kalkar ve alıcı her zaman hukuki haklarını kullanabilir. Bu durum, TBK m. 231 ve TKHK m. 12 kapsamında kabul edilmiştir.
  • Netice ortada bilerek bir ayıp gizleme söz konusuysa sürelere ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı açıktır. ancak her halükarda ayıptan haberdar olur olunmaz ayıbı satıcıya bildirmek hak kaybının önüne geçecektir.

Benzer bir olayda verilen örnek karar şu şekildedir;

Olay Özeti
A, B’den ikinci el bir araç satın alır. Satış öncesinde araca ekspertiz yapılır ve aracın kullanımını engelleyen bir sorun olmadığı belirtilir. Ancak A, aracı kullanmaya başladıktan kısa bir süre sonra, aracın motorunda yağ yakma/eksiltme problemi olduğunu fark eder. Bu sorun, araç alımından önce ekspertiz raporunda belirtilmemiştir. A, söz konusu durumun gizli ayıp olduğunu ileri sürerek aracın bedelinde indirim talep eder veya aracın iadesi için hukuki yollara başvurur. Örneğin:

T.C. ………….. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ………… plaka sayılı …….. model ……… Marka ……. benzinli aracı satın almak amacıyla ……..com isimli internet sitesinden aracın ruhsat sahibi ……………….. ile iletişime geçtiğini ve aracı satın alımı hususunda anlaştıklarını, araç satış işlemleri öncesi ekspertiz raporu aldırıldığını, ekspertiz raporunda kullanım ve alımı engelleyecek herhangi bir ciddi hasarın olmadığının belirtildiğini, ……. 25. Noterliği’nin 00/00/2022 tarih ve …….. yevmiye numaralı satış işlemi ile 347.000,00 TL karşılığında aracın müvekkiline devredildiğini, müvekkilinin ikamet ettiği …….. iline dönerken aracın “yağ ekleyin” sensörü uyarı verdiğini, bunun üzerine müvekkilinin araca detaylı bakım yaptırdığını, aracın müvekkil tarafından satın alındığı günden itibaren bu ikazları verdiğini, yapılan bakımlara rağmen aracın iki günde bir yağ ekleyin uyarısı vermesi üzerine müvekkilinin aracı yetkili servise götürdüğünü, yetkili serviste araçta müvekkilinin yararlanmasını engelleyecek ciddi ayıpların mevcut olduğunu, aracın müvekkiline satılmadan önce ayıplı olduğunun sabit olduğunu, aracın arızalarının giderilmesi için 100.000,00 TL motor değişimi, 38.000,00 TL ise şanzıman tamir masrafı çıkarıldığını, müvekkilinin söz konusu ayıpların varlığından haberdar iken aracı satın almasının mümkün olmadığını, muhattabın ayıptan sorumlu olduğunu, aracın bu arızasının kullanmayı engelleyecek nitelikte olduğunu, müvekkilinin yüklü bir zarara uğradığını belirterek öncelikle ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılmasına, aksi halde bütün masrafların satıcıya ait olmak üzere aracın ücretsiz olarak onarılmasına, dava konusu aracın ayıpsız mislinin dava tarihindeki güncel değeri belirlenerek bu bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:

Dosyanın araç başında yapılan keşif ardından 00/00/2022 tarihinde bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 00/00/2023 tarihli bilirkişi raporunda; Dava konusu ………. plaka sayılı …….. model, ………. marka …………… serisi aracın keşif mahallinde, mahkeme heyeti ile birlikte, motoru üzerinde yapılan incelemeler ve dava dosyası münderecatında ilgili tüm servis kayıtları üzerinde tarafımca yapılan araştırmalar sonucunda; Dava konusu aracın tüm servis kayıtlarından da anlaşılacağı üzere yağ eksiltme arızasının olduğu, bu arızanın aracın satışı esnasında da mevcut ve gizli ayıp niteliğinde olduğu, Yargıtay uygulamalarında kabul gören nispi metot yöntemine göre yapılan hesaplamada dava konusu aracın satış tarihi itibari ile aracın gizli ayıbı nedeni ile satış bedeli üzerinden ortalama KDV dâhil ………..-TL zararının olduğu mütalaa etmiştir.

Mahkememizce 00/00/2023 tarihli ara karar evrakı doğrultusunda dosyanın ek rapor aldırılmak üzere bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 00/00/2023 tarihli ek raporunda; davalının eksper raporunda yağ kaçağının tespit edildiği, bu nedenle ayıbın varlığından haberdar olduğu iddiasının ilgili yağ kaçağı ve yağ eksiltmesi ile ilgili olup olmadığına ilişkin yapılan değerlendirmede, ekspertizi yapılan araçlarda motor alt karter veya üst silindir kapak bağlantı kısımlarından yağ sızdığına ilişkin izahatlar yapılsa da bunun gizli ayıp niteliğinde olduğunu alıcının bilmesi imkansız olduğu, bu nedenle ilgili yağ kaçağı ve yağ eksiltmesi ile ilgili eksper raporunda yağ kaçağı olduğu tespitinin davacının yağ eksiltmeden haberdar olduğu anlamına gelmediği, mahkemenin keşif zaptı 6 numaralı ara kararına göre satış tarihindeki ayıpsız ve ayıplı değerine ilişkin yapılan araştırmalarda dava konusu aracın satış tarihindeki kasko değerinin …….araç koduyla ………TL olduğuna istinaden aracın piyasa rayiç değerinin ortalama 350.000,00-TL olduğu, ayıplı haldeki piyasa rayiç değerinin ise 270.000,00-TL olduğu kanaatine varılarak, satış tarihi itibari ile bedelde indirim miktarının ortalama 80.000,00-TL olduğu mütalaa etmiştir.

Mahkememizin 00/00/2023 tarihli celsesinde dosyanın ek rapor aldırılmak üzere ilgili yağ kaçağı sorunu ve ve yağ eksiltme sorunun aynı olup olmadığı , araçta yağ kaçacağı sorunu olmasının yağ eksilteme sorunu olduğu anlamına gelip gelmeyeceği, yağ kaçağı olan araçta yağ eksiltme sorununun olmama ihtimalinin olup olmadığı hususunda rapor hazırlamak üzere bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 15/06/2023 tarihli resen hazırladığı bilirkişi ek raporunda; Dava konusu aracın, ilgili yağ kaçağı sorunu ve yağ eksiltme sorunun aynı olmadığı, araçta yağ kaçacağı sorunu olmasının yağ eksilteme sorunu olduğu anlamına gelmeyeceği, yağ kaçağı olan araçta yağ eksiltme sorununun da olma ihtimalinin olabileceği, değerlendirilerek daha önceki kök raporumda da belirtiğim üzere dava konusu araçta yağ eksiltme arızasının mevcut olduğu, dava konusu aracın satışı esnasında gizli ayıplı olduğu kanaatine varılmış olup, Yargıtay uygulamalarında kabul gören nispi metod yöntemine göre yapılan hesaplamada davacı tarafın zararının 79.315-TL olabileceği mütalaa etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:

Dava; Ayıplı satış nedeni ile bedelde indirim istemine ilişkindir.
Davacı taraf; davaya konu ……… plakalı aracı 00/00/2022 tarihinde davalı ………’dan satın aldığı, davaya konu araçta yağ eksiltme hatası olduğu iddiası ile ayıp oranında bedelde indirim talepli eldeki davayı açmıştır.

…….. 25.Noterliği’nin 00/00/2022 tarih ………. yevmiye numaralı satış senedinin incelenmesinde; alıcının …………, satıcının ………… olduğu satılan aracın …….. plakalı araç olduğu satış bedelinin 347.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.

Türk Borçlar Kanunu’nun 219. maddesinde, “Satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik ve niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Aynı Kanunun 227. maddesi gereğince alıcı ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere, satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir. Aynı madde gereğince, alıcının genel hükümlere göre, uğramış olduğu zararlar nedeniyle ayrıca tazminat talep etme hakkı da mevcuttur.

Somut olayda; Davaya konu araç başında keşif yapılmak sureti ile tanzim edilen makine mühendisi bilirkişinin kök ve ek raporlarından davaya konu araçta satış sözleşmesinin kurulduğu esnada yağ eksiltme arızasının mevcut olduğu davaya konu aracın satış esnasında gizli ayıplı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı vekili davaya konu araç alınırken eksper raporu alındığını alınan raporda yağ kaçağının tespit edildiğini bu nedenle davacının yağ eksiltme sorunundan haberdar olduğunu iddia etmişse de makine mühendisi bilirkişinin 00/00/2023 tarihli ek raporundan ” yağ kaçağı ve yağ eksiltme sorunun aynı olmadığı, yağ kaçağı olmasının yağ eksiltme sorunu olduğu anlamına gelmeyeceği ” anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki beyanlarına itibar edilmemiştir.

Ayıp ve eksikler nedeniyle satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, “mutlak metod”, “nisbi metod” ve “tazminat metodu” adıyla bilinen değişik görüşler olup Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan “nispi metod” olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Nisbi metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/294 E. – 2018/10793K.)

Davaya konu ayıp nedeni ile talep edilen bedelde indirim miktarının bahsi geçen şekilde nispi metoda göre tespiti gerekmekle makine mühendisi bilirkişinin 00/00/2023 tarihli ek raporunun bahsi geçen nispi metot yöntemine göre tanzim edildiği ve bedelde indirim miktarının 79.315,00 TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır.

Yukarıda izah edilen nedenlerle; Davacının bedel artırım dilekçesi de nazara alınarak ayıp nedeni ile bedelde indirim miktarı olan 79.315,00 TL’nin araç maliki/satış sözleşmesinin tarafı olan ………….’dan tahsiline dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş, davacının faiz isteminin olması ve davanın belirsiz alacak davası olarak açılması nazara alınarak alacağın tamamına dava tarihinden faiz işletilmiştir.

Sonuç
Bu uyuşmazlıkta, alıcının aracın yağ yakma/eksiltme problemini öğrendiğinde hukuki haklarını kullanma süreci oldukça önemlidir. Satıcı, aracın gizli ayıplarından TBK m. 227 gereğince sorumludur. Ekspertiz raporu, satıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz, ancak alıcıya dava açma sürecinde önemli bir delil sağlar. Alıcı, kusurun giderilmesi veya aracın iadesi için mahkemeye başvurabilir.

Bu tür uyuşmazlıklarda, tarafların hak ve sorumluluklarının açıkça belirlenmesi, ikinci el araç satışlarının güvenilirliğini artıracaktır. Türk Borçlar Kanunu ve ilgili diğer düzenlemeler, alıcının mağduriyetini önlemeye yönelik koruyucu hükümler içermektedir. Neticede sıfır değil de ikinci el araç satın alımı halinde de satıcının ayıptan sorumluluğu devam etmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir